İslâmiyetin ana metni Kurân’a göre Îsâ, biyolojik veyâ ruhsal bir babası olmayarak, mûcizevî bir sûrette, annesinin rahminde yaratılmıştır. Kurân’da buna bir misâl olarak, toprağa insan sûreti verilip can ilka edilmesi sonucu babasız yaratılan Âdem Peygamber örnek getirilir ve iki peygamberin yaratılışı aynı mucize kategorisinde vurgulanır.[85] Kur’an‘da İsa’nın bir anne-baba ilişkisinden değil, sadece bir anneden meydâna geldiğini vurgulamak için birçok âyette, annesine izâfeten[i] “Meryem oğlu İsa” şeklinde zikredilir.[86] İnsanlar, doğduğunda, Şeytan tarafından dürtülüp rahatsız edilir ve ağlarlar.[87][88] Meryem oğlu İsa, Şeytan’ın dokunup rahatsız edemediği kişidir.[87][88]
Çarmıhtan korunması ve göğe yükseltilişi[değiştir | kaynağı değiştir]
Çoğu İslami gelenek, İsa’nın fiziksel olarak çarmıhta veya başka bir şekilde öldüğünü kategorik olarak reddeder. Çoğu gelenek, bunun yerine ikame veya başka bir kişinin İsa’nın yerine çarmıha gerildiği fikrini öğretir. Bununla birlikte, bazı modern Müslüman bilginler, İsa’nın gerçekten öldüğüne ve onun hayatta kalmasına yapılan atıfların gerçek değil, sembolik olduğuna inanıyorlar. İsa’nın ölümünün doğası hakkındaki bu anlaşmazlık, İslam kanonunun kendisinde bulunur ve en eski hadis, Muhammed’in arkadaşlarının İsa’nın öldüğünü söylediğini aktarır. Bu arada, daha sonraki hadis ve tefsirlerin çoğunluğu bunun tersini savunmaktadır. Muhammed Reşid Rıza gibi bazı İslami reformcular, çağdaş yorumcuların Kur’an’daki İsa’nın ölümünün inkârının mecazi olarak yorumlanmasıyla hemfikirdir.[89]
Şeceresi[değiştir | kaynağı değiştir]
Kurân’da Îsâ’nın soyağacından olarak annesi Meryem[86] ve dedesi İmran’ın[90] adları zikredilmektedir. Müslüman bilginlerin eserlerinde hem Hristiyanların geleneklerinden iktibas edilmiş Marangoz Yusuf’un şeceresi,[91] hem de Hristiyan geleneğine dayanmayan Meryem’in ve kuzeni Yahya’nın şecereleri mevcuttur. Marangoz Yusuf’un şeceresi ile Meryem Ana’nın[91] ve Yahya bin Zekeriya’nın şecereleri[92] arasında büyük farklılık mevcuttur.
|
|
|
Yaşadığı dönem hakkındaki ihtilaflar[değiştir | kaynağı değiştir]
Hristiyan geleneklerinin etkisiyle, İslâm bilginleri, Meryem oğlu İsa’nın, MS 1. yüzyılda risâlet görevini yerine getirdiğini zımnî olarak kabûl etmektedir veyâ İslâm’ın temel metni Kurân ile çatışma arzetmediği ve ayrıca akîde konusunda bir mesele olmadığı için bu konuda bir îtirazda bulunmamaktadırlar. Bununla birlikte, İslâm bilginlerinin târih boyunca yazmış oldukları eserlerde, Meryem oğlu İsa’nın ve en bilinen çağdaşları Zekeriya ve Yahya Peygamberlerin ve Meryem Ana’nın hakkında Hristiyan gelenekleriyle uyumsuzluk gösteren pek çok vakâ rivâyet edilmiştir. Meryem Ana’nın şeceresi de bunlardan birisidir.[j] Bu örneklerden bir diğeri Ashab-ı Karye vakâsıdır. Bâzı tefsir yazarları, Ashab-ı Karye vakâsının, İsa’nın yolladığı elçiler ile ilgili olduğunu ve bu olayın Antakya’yı yöneten Antihas oğlu Antihas (انطيخس بن انطيخس) adındaki bir hükümdar zamânında yaşandığını rivâyet etmektedirler.[93][k]
MS 1. asra aykırı duran bu rivâyetlerin dışında, İsa’nın Hristiyan geleneğinde anlatılandan asırlar önce yaşadığını açıkça savunan rivâyetler de İslâm geleneğinde görülmektedir. Ahmed Sirhindî de mektuplarından ikisinde, onun Eflâtun (MÖ y. 427-347) zamanında yaşadığını ve tebliğinin Eflatun’a ulaştığını dile getirir.[94][95] Taberi’nin rivâyetlerinde, Makedonyalı İskender’in Babil’i ele geçirmesinin altmış beşinci senesinde (yaklaşık MÖ 266) İsa’nın doğduğunu kabûl eden Farslar; İskender’in Babil’i fethinin üç yüz üç sene sonrasında (y. MÖ 28) İsa’nın doğduğuna inanan Hristiyanlar,[96] Makedonyalı İskender’in hakimiyetiyle İsa’nın doğumu arasında elli bir sene geçtiğini (en geç MÖ 272) kabûl eden Zerdüştler vardı.[97]
